KADER Mİ? LİYAKATSİZLİK Mİ?
Herkesin müteahhit herkesin inşaatçı, herkesin inşaat ustası olduğu ,bu kadar liyakattan yoksun, işinin ehli olmayan yöneticilerin olduğu bir ülkede biz Türk insanı olarak daha çok zayiat veririz ...
Bundan 8 yıl önce, Mart 2015’te, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nde “kedi yolu” olarak bilinen halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan 51 yaşındaki Japon mühendis Kishi Ryoichi “Bu hata benim mesleki ve normal hayatıma son verir. Bu iş benim ve ülkemin gururuydu. Bu hatadan kimse sorumlu değil. Sorumlu benim” notu bırakarak intihar etmişti. Cesedi mezarlık girişinde bulunan Ryoichi, boğazını ve bileklerini keserek yaşamına son vermişti. Erdemli bir insanın, onurlu bir mühendisin onur intiharıydı bu. Hemen belirtelim, o halatın kopması sonucu ölen, yaralanan olmamıştı.
Japon mühendisin intiharını anımsatmamızın nedeni, ülkemizde 6 Şubat ve 20 Şubat’ta yaşanan depremler sonrasında yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısı 42 bini, yaralılarımızın sayısı 115 bini geçtiği halde, sorumluluğu üzerine alıp gereğini yapan, istifa eden tek bir siyasetçinin, tek bir bürokratın, tek bir belediye başkanının olmaması. Herkes ya işlerin dört dörtlük yürüdüğünü öne sürüyor ya da büyük yıkımı “kader” olarak görüyor. Ayrıca “Deprem o kadar şiddetliydi ki tüm önlemler alınsaydı bile elden bir şey gelmezdi” diyenler de var.
Belediye başkanlarından müteahhitlere, yapı denetim şirketlerinin yöneticilerinden mühendislere, siyasetçilerden bürokratlara dek, gerçekte sorumluluğu olan herkese göre yaşananların tek bir açıklaması var: Kader.
Her seçim döneminde imar affı çıkaran yöneticilerimiz...
İmar affı nedir bilir misiniz kıymetli okurlarımız..
Senin ruhsatsız depreme dayanıksız evlerini , yapılarını affedeceğim..
Sende bana önce para, sonra oy,daha sonra deprem olduğunda da canını vereceksin..
İş kadere bağlanınca, kader sorumlu olunca, kader devreye girince, eğitime, bilgiye, bilime, teknolojiye, yasaya, yönetmeliklere, deneyime, özeleştiriye, yargıya, denetime, sorumluluğa, disipline de gerek kalmıyor haliyle.
Kader; önlem almamayı, hazırlık yapmamayı, akıl ve bilim ışığında gereken adımları atmamayı izah ediyor hemen.
Afet yönetimine ilişkin hiçbir eğitimi, hiçbir bilgisi, hiçbir deneyimi olmayan isimlerin, afetle ilgili kurumların yönetiminde yer almaları da zaten bu kişilerin kaderi. Bu kişiler, kendilerine bu mevki ve makamlar önerildiğinde, “Ben bu görevi kabul edemem. Çünkü bu konuda hiçbir eğitim almadım, hiçbir bilgi ve tecrübeye sahip değilim” dememişlerse bu görevler onların kaderi oluyor zaten.
Türk milleti böyle yönetildiği müddetçe işimiz Allah'a kaldı demektir.
Allah doğal afetlerinden bizleri korusun..
SEVGİ AYAR
Yorum Gönder